Deneyimden bilgece yararlanırsanız, hiçbir şey zaman kaybı değildir.
"Aguste Rodes"
yaşamın stresinden kaçmak, sosyal iletişimini geliştirmek ya da zamanını değerlendirmek için geliyordu.
Bu da şu demek "stressliyim-agresifim-komplexliyim ,herkesle kolay iletişim kuramam ya da zamanımı boşa harcama".
Ne kadar basit denklem değilmi.
Şimdi düşünün bu negatif enerji nereye gidiyor.
En başta eğitmeni yaşıyor bu olumsuzluğu. Çünkü parasını vermiş ve stresini atması,
ona sosyal iletişim becerisi kazandırması ya da zamanını değerli kılması gerekiyor.
Daha sonra bu negatiflikten dans ettiği partnerleri, sonrasında sosyal çevresi etkileniyor.
Sırf bu kişinin negatifliği çoğu zaman birilerini o sosyal
aktiviteden sonsuza kadar soğumasına daha varlığından bile habedar olmadığı bir dünyaya girmeden ayrılmasına sebep oluyor.
bende tam bu noktada devreye giriyorum...
O stress atmaya,sosyalleşmeye artık pozitif herşey için gidip bahsettiğim negatif durumlarla karşılaştım.
Kendime "ne uğraşacağım bu kişilerle, hem atarlı, hem kibirli.Birde hobi kursu para verip milletin derdini mi çekeyim" dedim.
Hayat tecrübem bana hep şunu göstermişti.
Kolay tecrübe yoktur, tecrübe dediğin acı olur.
Şunu söyleyebilirim ki hiçbir sosyal ve kültürel aktivite siz değişime açık olmadığınız sürece sizi değiştiremez.
Bende değişim olacak mı bakalım diye Tango öğrenme ve öğretme alanında kendimi geliştirmeye başladım.
Sorun yaşadığım insanlardan kaçmak yerine onlarla anlaşmaya öğrendiklerimi paylaştığım herkese eşit olmaya odaklanmaya başladım.

etkileşimde olduğu herkese başaramasa bile o süreçte neler yaşadığını anlatacak.
Edindiği farkındalıkları paylaşmış olacak diye düşünmeye başladım.
Hatta daha büyük resmi görmeye çalışıp bu kişi yarın bir gün evlenecek eşi,çocukları olduğunda
"Baba ,anne ben tango öğrenmek istiyorum" dediğinde
"Hayır o da neymiş erotik dans ,dokunmalı falan istemem ben öyle" gibi bir ön yargının önüne geçmiş olmak istedim.
Tangonun aslında sanıldığı gibi bir hobi olmadığını, fiziksel ve ruhsal kazanımlar başta olmak üzere iş,eş ve arkadaş yaşamında büyük farkındalıklar kazandıracak.
Yaşadığım onca olumsuzluklara rağmen kendimden çok karşımdaki insanın kültür,sanat,müzik,dans kültürü edinmesi hatta bunu bir yaşam biçimi haline getirmesi için emek harcadım.
Çünkü bana yapılan olumsuzluk beni ve onu ilgilendirir ama ona bir şeyler kazandırırsam bu kazanım başta çekirdek ailesi olmak üzere tüm sosyal çevresini dolayısı ile tüm toplumu değiştirecektir.
Önceki gibi sadece fikir sahibi değil aynı zamanda bilgi sahibi de olmaya başlayacak.
Neden öğretmenin topluma ışık tuttuğunu,öğretmenliğin kutsal bir meslek olduğunu sanırım şimdi anladım.
İlk okulda bir biyoloji öğretmenim vardı sınıftaki kimseye önem vermezdi.Dersini anlatır çıkar giderdi.Elbette şunu derdi "Dersinize çalışın, tekrar yapın".
Ama bunu hissetirmek, fark ettirmek için hiç bir şey yapmazdı.Bunları aşmak için biraz da idealist olmak gerekiyor sanırım.
Karşılıksız vermek, kendini adamak gibi kavramlar sanırım teraziye konamayacak değerler.Gönül sadece bir kişiye değil bir fikre de verilebilir.Bakalım daha neler fark edeceğim bu yolculukta.
Bir sonraki bloğumda "sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuştur" ve "Kadının toplumdaki yeri" isimli iki başlığı tango üzerinden inceleyeceğim.
Sizinde farklı konularda önerileriniz ve paylaşmak istediğiniz fikirleriniz, sorularınız varsa bana ulaşmakta tereddüt etmeyin.
Fark Edin Fark Yaratın
Tayfun Çelik
Me : facebook , instagram, facebookgroup